Uzun bir aradan sonra
Mingalaba…mingalaba…( Myanmar dilinde merhaba).
Buda felsefesiyle yoğrulmuş, özgün , mistik , büyüleyici ülke Myanmar’ın ardından neler yazabilirim dedim, kendi kendime.
Beni Altın Ülke Myanmar’a aşık eden ; kendiyle barışık dünyayla barışık rehberimiz İlknur Akman Erk’in ardından , Buda felsefesini anlatmam imkansız. Oraları gidip, hissetmek, havasını solumak lazım.
Ama keyifli bu geziyi ancak ,Ihlamurcum’un dilinden özetleyebilirim.
Myanmar ,coğrafi olarak Çinhindi yarımadasının batısında yer alıyor. 55 milyonluk nüfusun % 89’u budist, okur-yazar oranı % 90 , ortalama yaş süresi 65.
Bangkok üzerinden yaklaşık 1 saat 50 dakikalık bir uçak yolculuğuyla ,Myanmar ‘a varıyorsunuz.
Neden Altın Ülke ? Tam bir tapınak cenneti bu ülke de herşey altın varakla kaplanmış, gözleriniz kamaşıyor, büyüleniyorsunuz.
Sokaklarda yalın ayak gezen ,yüzlerce monk ( budist) sizi sarmalıyor. Siz de bu yalınlığa alışıyor ve ayakkabıları fora ediyorsunuz.
Tapınaklara asla ayakkabı ve çorapla giremiyorsunuz. Çünkü onlara göre bu saygısızlık.
Yalın ayak , başı kabak…evet monklar aynen böyle.
Ellerinde keşkül-ü fukaraları( sefertaslarıyla) sabahın erken saatlerinde yemek arayışına giriyorlar.
Tüm halk onları bir şekilde doyurmak için seferber olmuş, kendi aşlarını paylaşıyor. Monklar günde sadece 2 öğün yemek yiyorlar, öğlen 12’den sonra sadece su,çay ve sütlü çayla besleniyorlar. Her aileden mutlaka bir çocuk, bu manastırlara eğitim için veriliyor. Biz bu manastıra gittiğimizde şanslı günlerindeydiler, bir grup kadının bağışladığı öğle yemekleri vardı. Manastırın içinde ellerinde sefertaslarıyla 2 sıra halinde dizildiler.Büyük bir sessizlik içinde bizler de nefesimizi tutarak izledik.Çok etkileyiciydi.
Myanmar’da daha neler var ?
İnle gölü, muhteşem doğasıyla sizi bir kez daha çarpıyor. Doğal güzelliği karşısında etkilendiğiniz İnle gölünde, kaldığınız otellerin lüksü de ayrıca şaşırtıyor.
Yüzer evler, ayak kürekçileri, su üzerinde yapılan tarım hepsi görülmeye değer. Özellikle ayak kürekçilerinin, senkronizasyonu insanı hayrete düşürüyor. Sol ayaklarının üzerinde , sağ ayaklarını küreğe dolayıp kürek çekip, elleriyle ağları çekiyorlar.
Göl üzerinde yaşayan nüfus yaklaşık 126 bin.
Yüzer evler arasında lokal restaurantlar da yemek yemekte, ayrı bir keyif. Yemekler çok lezzetli, hem çin hem de Hindistandan etkilenilmiş ama asla Hint yemekleri kadar baharatı çok kullanmamışlar. Ayrıca yemekler ortaya geliyor, sofraların olmazsa olmazı haşlanmış pilav ve noodle. Yöresel şarapları ve Myanmar birasının lezzeti halen damağımda…( şu anda tahmin ettiğiniz gibi, diyetteyim )
Bagan şehri, tam bir tapınak cenneti.Günün her saatinde bu görüntü sizi büyülüyor.
Beni ayrıca Padaung kadınları , yani nam-ı değer uzun boyunlu kadınlar çok etkiledi. Gerçekten görüntüleri içler acısı, kendilerini ejderhanın kızları zannedip, ejderhaya benzeme çabaları çok üzücüydü. Boyunlarına taktıkları spiral halkalar yüzünden , boyunlarını uzatıyorlar. En çok spiral 25-26 tane takılabiliyormuş.
Yaklaşık 14 bin Padaung kadını bu ızdıraba maruz kalıyor, neyse ki yeni nesil artık bu spirallere itiraz etmeye başlamış. Sadece spiralleri boyunlarına taksalar iyi, bir de dizlerine takıyorlar.
Bu arada 10 yaşında takmaya başlıyorlar, aslında boyunları uzamıyormuş.Sadece takılan halkalar köprücük kemiklerini aşağıya itiyormuş. Yatarken de ilginç üçgen bir yastık kullanıyorlar.
İnanılmaz ama üşenmeyip,Myanmar’dan ne aldım biliyor musunuz?
Bahçe şemsiyesi…4 aktarmalı uçakla ,sağsalim evimize ulaştı. Yazın bahçede kahve keyiflerimde , bana bu güzel ülkede geçirdiğim günleri hatırlatacak. Neden şemsiye aldın, yok artık daha neler kilometre ötelerden de taşınır mı demeyin ,lütfen? Siz de kağıttan yapılan,canlı çiçeklerle süslenen bu şemsiyelerin yapım aşamalarını seyretseydiniz, dayanamayıp alırdınız. İnanın el emeğine kıyamazsınız.
Varak yapımı da çok çarpıcı… halen insan eliyle dövüle dövüle elde edilen altın varak yapraklar ,bu yapraklardan yapılan hediyelik eşyalarda dayanılmaz. Yapılan bu varak yaprakları nasıl mı kullanıyorlar? Vallahi inanılmaz ama hem yokluk içindeler hem de her fırsatta bu altın yaprakları satın alıp,tüm budaları altına boğuyorlar. İşte bu ülke böyle tezatlıklar içinde yaşıyor.
Teak ağacı çok kıymetli, hatta dünyadaki en kıymetli teak ağacı burada yetişiyormuş.Bu nedenle bazı tapınaklar teak ağacından yapılmış ve inanılmaz güzel işlenmiş.Umarım bu keşfedilmaz ve ağaç katliamı yaşanmaz.
Myanmar’da herşey bir emek ve bu emeğe kıyamıyorsunuz.
İpek dokumacılığı, el yapımı şallar, değerli taşlardan yakut ve yarı değerlilerden jade ( yeşim taşı) kullanılarak yapılmış mücevherler hepsi alınası hediyelik.
Özellikle Lotus çiçeğinden elde edilen iplikle yapılan şallar, fularlar görülesi…yalnız lotustan el edilen kumaşların çok ta yumuşak olduğunu hayal etmeyin. Ama mucize olan bu çiçekten keşfedilip, değerlendirilmesi.
Fotoğraf çekme merakınız varsa günbatımı için en iyi yer Tongtaman Gölü üzerinde yapılmış U Bein Köprüsü. En basit cep telefonuyla bile şaheser görüntüler yakalayabiliyorsunuz. Bu köprü 1850 yılında inşa edilmiş, yaklaşık 1200 m uzunluğunda ve teakten yapılmış.
Kışın göl kuruyor ve etrafında ekime elverişli topraklar bırakıyor. Yazın sular yükselince köprü su yüzeyinde kalıyor. Köprünün ortasına doğru, sallanırsanız sakın korkmayın. Rehberimiz İko sayesinde en güzel sunseti tekneyle yakaladık.Çektiğimiz her dakika ayrı güzellikteydi.
Myanmar’da halen ev hapsinde tutulan kadın lideri Aung San Suu Kyi’nin her evde resimlerini görmeniz mümkün. Askeri cuntaya direnen,cesur yürek bir lider. Hatta Ne acı ki İngiliz eşi kanser olduğunda ve öldüğünde , ülkesine bir daha dönemez diye eşinin yanına bile gidemiyor.
(Aung San Suu Kyi’nin resimleri internetten alıntıdır.)
İşte bir gezinin sonu daha…kadınlar,çocuklar,monklar
Ve U Bein köprüsünde bir keşişle Ihlamurcum
Sizlere aklımda kalanları dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Sıra da neresi var dediğinizi duyar gibiyim.
Bence bekleyin…Bakalım yolculuk bir daha ki sefere nereye…sevgiyle kalın.
ablacım yediğin içtiğin sana kalsın, sayende değişik bir gezi yapmış bulunduk :)
muhabbetle..
değişik , kültür olarak bizden çok farklı bir ülke, iyi tatiller, eğlenceler:)))
değişik , kültür olarak bizden çok farklı bir ülke, iyi tatiller, iyi eğlenceler:)))
Dilekcim..yüregine kalemine saglık..yazını çok begendim..
Canım,
çok sevindim yorum yerini değiştirdiğine artık istediğim gibi yorum yazabileceğim.
Çok keyifli bir yolculuk, yeni insanlar, yeni anılar, keyifli dakikalar. Her vakit bu güzellikleri yaşamanı diliyorum.
Yeni yılın sağlık, neşe, huzur, bolluk, bereket getirmesi dileğiyle,
Sevgiyle kal.
Resmen gidip gezmiş kadar oldum..Resmen büyülendim. Eşimle bizde gitmek istiyoruz Hindistan’a ama bakalım kısmet ne zamana olur :)
Sevgilerle..