Kış tatili deyince, aklıma ilk gelen çoluk çocuk gittiğimiz kayak tatilleri gelir. Deniz kenarında yaşamamız nedeniyle, benim karla tanışmam oldukça geç oldu. İzmir’e çocukluğum süresince hiç kar yağmadı.Kar benim için bir hayal ,bir film olarak kaldı.
Ta ki çocuklarımla gittiğimiz ilk Uludağ tatiline kadar…karı ilk kez orada gördüm, heyecanlandım.Hatta ilk kayak dersin de , insanın parasıyla çektiği böyle bir eziyet olabilir mi diye çok düşündüm.
Geçen yıllar boyunca Türkiye ve Avrupa’da bir sürü kayak merkezini gezdik ve kaydık. Kayak öğrenmek için en uygun yer neresi dediğinizi duyar gibiyim?
Tabii ki Uludağ yakınlığı nedeniye tercih edilebilir ama inanılmaz pahalı. Kayak dersleri, kayak kiralama, oteller,lift ücretleri derken …ipin ucu kaçıyor. Ama yıllar geçtikçe , Uludağ’da kış kayak okulları açıldı. Siz gitmeseniz dahi,çocukları geleceğin yıldızları adı altında kayak okullarında başarılı bir şekilde eğitiyorlar. Ayrıca bu okullar oldukça ekonomik.
Türkiye’de en merak ettiğim kayak merkezlerinden biri de Erzurum Palandöken’di. Havalimanından otellere gitmeniz 30 dakikayı bulmuyor. Oteller çok güzel, pistler uzun ama beni burada en rahatsız eden kiralanan kayakların bakımsızlığı oldu. Umarım Üniversite Olimpiyatlarından sonra bunu düzeltmişlerdir. Kartalkaya ve Sarıkamış ‘ı da çok methediyorlar ama ben görmediğim için bir fikrim yok.
Avrupa’nın hatta Dünyanın en keyifli kayak merkezlerinden biri de St Moritz( İsviçre )… çünkü tüm kış boyunca güneşli, hatta 365 günün 320 günü güneşli . Bu özelliği nedeniyle, Avrupa jet sosyetesinin en tercih ettiği bir kayak merkezi.. kayak yapmasanız bile buz tutan gölün etrafında yürümek çok keyifli. Şubat ayı boyunca her pazar White Turf At yarışları , gölde yapılan buz hokeyi St MORİTZ’i cazip kılan aktiviteler. Kayak ,snowboard yapanlar için pistler her seviyede yapılmış, akşam üzeri şehir çok keyifli. Restaurantlar, alışveriş yerleri, cafeleri ve pastaneleriyle çok meşhur. Dünyadaki en fin-fon markaları Via Serlas denen merkezde görebilirsiniz.
Özellikle kayaktan sonra dünyaca meşhur Hanselmann pastanesinde sıcak çikolata eşliğinde , kestaneli cupcake ya da havuçlu keki tavsiye ederim. Bu lezzetler yıllarca damağınızda kalacak. Eğer Hanselmann pastanesinde keyif yapmak istemezseniz, Kempinski Grand Hotel veya Badrutt’s Palace Hotel ’de hafif bir içki ya da çay keyfi yapabilir, Schweizerhoff Swiss Hotel’de piyano eşliğinde hoş vakit geçirebilirsiniz.
Türklerin daha çok rağbet ettiği merkezlerden biri de Courchevel… Hatta Türkler o kadar çok ki ,Courchevel’de sokaklarda yürürken ya da kayarken , kendinizi Türkiye’de zannedebilirsiniz. Pistler çok keyifli, öğlenleri mola verdiğiniz yerlerde yapılan canlı müzik size keyif verebilir. Courchevel’in kalbinde Le Chabıchou , hotelin içinde 2 Michelin yıldızlı restaurantı da unutmamak gerekiyor, gerçekten herşey mükemmel ötesi.
Le chalet de pierres, kayak yapanları öğlen molalarında soluklandırıyor. Müzik eşliğinde birer içki yada sıcak içecekle de keyfine doyamazsınız.
Özellikle dağda ne yenir ?
Ben fondü derim. Fransa,İtalya ve İsviçre’ye özgü eritme peynirinden bir lezzet. Masaya getirilen ispirtolu bir ocakta , özel fondü peynirini şarap eşliğinde eritiyorlar. Yanında füme et,kızarmış ekmek , haşlanmış patates , salatalık ve soğan turşuyla servis yapıyorlar.. Yalnız lezzetinden kendiniz kaybederseniz, hazım sorunu yaşayabilirsiniz. Ben kesinlikle fondüyü öğlen yemenizi öneririm.
Fransa Alplerinin en popüler kayak merkezleri Avoriaz, La Plagne , Tignes , Val d’isere. Gerçekten keyifli kayak merkezleri. Biz buralarda hep Club Med’lerde kaldık. Uçaktan indiğiniz andan itibaren aldığınız hizmet kalitesi mükemmel. Tabii ki Club Med’lere gerçekten spor yapma amaçlı gitmeniz gerekiyor. Kayak sınıflarıyla kaymanız ,kendinizi geliştirmeniz açısındanda çok iyi. En azından kayak derslerine ekstra ücret vermiyorsunuz. Saat 9 itibarıyle dersler başlıyor, eğer yok ben dinleneceğim derseniz siz siz olun sakın Clup med’lere gitmeyin. Ama kaldığınız Clublarda çocuklarınızı emanet edeceğiniz çocuk kulübü, çocuk yaş grubuna göre kayak sınıfları, gece eğlenceleri, her gece yapılan dünya mutfağı gecelerini düşünürseniz çok güzel bir tatil geçirmemeniz elde değil. Halen benim için en eğlendiğim, en keyifli yerler Club MED’ler diyebilirim.
Avoriaz kayak merkezinde, kasaba oldukça keyifli. Kayak yapmayanlarında keyif alacağı,etkinlikler var. Örneğin yürüyüş yapabilir ya da atlı faytonlarla karda gezi yapabilirsiniz. Öğlen ve akşam yemek yiyebileceğiniz çok keyifli restaurantlar var.
La Plagne 2100 Clup Med, benim en favorilerimden. Otelin kayak odasından direkt çıkıp, liftlere kayabiliyorsunuz. Tek sorun kayak sonrası gezebileceğiniz kasaba ya inememeniz. Sadece teleferikle şirin mini bir alışveriş yerine gidebiliyorsunuz. Ama pistlerinin güzelliği,inanılmaz.
Fransa’daki güzel kayak merkezlerinden biri de Tignes ve Val d’lsere. Pistleri, kasabası, restaurantlarıyla oldukça keyifli.
Fransızların diğer keyifli merkezlerinden biri de Megeve. Daha Türkler tarafından çok keşfedilmemiş, ama oteller çok butik, atlı faytonları, kayak dönüşü birer sıcak içecek alacağınız cafeleri ve pubları çok keyifli. Ayrıca kaymayanlarında keyif alabileceği, güzel bir yer. Gün içinde at arabalarıyla keyifli şehir turları da yapabilirsiniz.
İtalya Alplerinin en sosyetik kayak merkezlerinden biri de ,Cortina. Thy yollarının Venedik seferiyle uçabilir, 1-2 gece Venedik’te kalıp, Cortina’ya geçebilirsiniz. Cortina ‘da gezerken sokaklar size hiç yabancı gelmeyecek inanın. Pembe Panter ve James Bond filmlerinin bazı sahneleri Cortina’da çekilmiş. Trafiğe kapalı ana caddesinde lüks restaurantlar, dünyaca ünlü markalar,cafeler ve harika sanat galerileri var. Dünyaca meşhur sanatçıların sergilerini gezebilir, meraklısıysanız alışveriş yapabilirsiniz.
Kar tatili başlamadan sizlere mini bilgiler vermek istedim, umarım az da olsa bir ışık tutar.
Tweet &description=En Sıcak Kayak Merkezleri" data-pin-do="buttonPin" data-pin-config="above">