Gezdim,tozdum ama yemek tarifleri ön plana çıkınca geçen sene ki (18-27 Ekim-2012) Kamboçya gezimi sizlerle paylaşamadım. Çünkü kafamda 2. bir blog açayım, gezilerimi ve hobilerimi oradan paylaşayım fikri vardı. Derken zamanla işi tembelliğe vurdum desem :))
Peki gelelim, Kamboçya gezi notlarıma.Çok detaylarla yazmak istemiyorum ama belki bir gün gitmek isterseniz sizlere fikir verebilir.
Vietnam ‘la Kamboçya’yı karşılaştırırsak , bana Kamboçya daha otantik ve güzel geldi. Kamboçya deyince öne çıkan tek şey Angkor Wat Tapınakları. Oteller inanılmaz şık, hatta hayretler içerisinde kalıyorsunuz.
Siem Rap ile Angkor Wat tapınakları arası uzaklık yaklaşık 5,5 km. Siem Rap , şehir olarak özellikle geceleri çok canlı, adeta kendinizi Avrupa şehrinde zannediyorsunuz. Pub Street en meşhur sokağı; Her yer restaurant ve publarla dolu , neredeyse tüm dünya mutfağını burada bulabilirsiniz.
Gündüz de hediyelik alışveriş yapabileceğiniz çok şirin yerler var. Ayrıca kapalı bir Pazarı neredeyse tüm gün açık, baharat ve et kokusuna dayanabilirseniz, gezmeye değer. Çünkü çok ucuz ve otantik.
Vietnam gibi, Kamboçya ‘da da masaj inanılmaz ucuz. 2-5 dolar arası ayak masajı yaptırmanız mümkün, hiç çekinmeyin biz bol bol yaptırdık. ( Neyse ki mikropta kapmadık , hatta resimde koymuyorum çünkü ayaklarım resmini görmek istemezsiniz diye düşündüm. :))
Hiç büyüyüp, küçülen göl gördünüz mü?
Evet, Kamboçya aynen böyle büyüyüp, küçülen bir göle sahip. Tonle sap ekolojik gölü; tıpkı Kamboçya’yı besleyen bir anne gibi. Göl büyüdüğünde 160-300 km ye kadar çıkıyor. Ayrıca dünyanın en balıklı gölü, sene de 250 bin ton balık avlanıyor. Halk balıkçılık ve pirinçle geçiniyor.
2 milyon insan gölde yüzer evlerde yaşıyor.
Çocuklar kendi kullandıkları kayıklarla okula gidip, geliyorlar.
Biz de gezimiz sırasında okullarını ziyaret edip, aldığımız okul gereçlerini bıraktık.Mutlulukları inanılmazdı.
Ertesi gün öldüm galiba cennete geldim dediğim Angkor Wat tapınaklarına tuk-tuklarla gittik.
Tuk-tuk nedir? Üç tekerlekli motorsiklet, şehir içinde yoğun trafikte ulaşımı sağlamak için kullanılanıyor. Bizim tuk-tukçumuz Mr.Long’du. Hizmette sınır yok derler ya tapınak geziyoruz ,hop tuk-tuka geliyoruz , ıslak soğuk mendil ve su servisi…günün sonunda iyi bir bahşişi haketti tabii ki.
Angkor Wat tapınakları , Kamboçya‘nın balta girmemiş ormanlarında inşa edilmiş dünyanın en büyük tapınağı.
20. yüzyılın başından itibaren bu tapınak temizlenmeye başlamış, Unesco tarafından da 1990 ‘ların başında Dünya mirası kabul edilmiş. 100 den fazla tapınak ve yaklaşık 1000 metrekarelik bir alan. Herbir ülke bir tapınağa sahip çıkıp, koruması altına almış ve restorasyonunu yaptırmış ve yaptırıyor.
Aşağıdaki resim de , maalesef cep telefonumla çekildi.
Kamboçya’dan ne alınır? dediğinizi duyar gibiyim. Ben gittiğim ülkelerden mutlaka sokak sanatçılarının resimlerinden alırım. İpekleri meşhur, otantik eşyaları seviyorsanız oldukça ucuz , ayrıca çeşitli baharatlar, meyve kuruları ve tozlarını alabilirsiniz.
Görmeyi istediğim ülkelerden birisi Dilek’cim. Çok merak ediyorum şimdilik senin yazınla idare edeyim. Sevgiler.
Evet,Pembecim bende gitmek isteyenlere mini bir rehber olsun istedim.
Hep uzak doğu ülkelerinde çekincem vardır hijyen yeme içme gibi… Ama gördüğüm kadarı ile böyle bir problem yaşanmamış keyfiniz hep daim olsun Dilekcim…
Vallahi kafana çok takmayınca, hijyen bile sorun olmuyor,Minecim.
Kızım pes.. Medeni dünya ülkeleri bitti, sıra buralara mı geldi? Ne ara gittin oralara :)) Sana inanamıyorum.. Ben şurda dibimdeki Kaklıç köyünü görmedim daha yaaaa :)))) İçine sinsin hayatım, sevgiler..
Serapçım, sabah sabah güldürdün beni, çok öpüyorum.
Tonle Sap için sayfama link verdiğiniz için çok teşekkürler. http://yoldaolmak.com/